1. Anasayfa
  2. Haberler

Engelliler Afetlere Hazır Değil

Afetlerde engelli bireylerin yaşadığı eşitsizlikleri ve hazırlıksızlık durumunu ortaya koyan bir araştırma, acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Engellilerin ihtiyaçları afet planlarında yeterince dikkate alınmıyor.


Engelliler Afetlere Hazır Değil: Araştırma Verileri Alarm Veriyor. Türkiye Sakatlar Derneği’nin BM Kalkınma Programının desteğiyle Türkiye genelinde bin 778 engelli bireyin katılımıyla gerçekleştirdiği kapsamlı saha araştırması, afet ve acil durum süreçlerinin engelli bireyler açısından ne denli eşitsiz ve dışlayıcı işlediğini ortaya koydu. Araştırma, afet hazırlık düzeyinden bilgiye erişime, tahliye imkânlarından barınma ve destek sistemlerine kadar birçok alanda ciddi yapısal eksikliklerin bulunduğunu verilerle belgeledi.

🚨 Alarm Veriyor: Afetlere Hazırlıksız Engelli Bireyler

Araştırmaya göre, katılımcıların yalnızca yüzde 1,6’sı kendini afetlere karşı “tam hazır” hissederken, yüzde 45,2’si hiç hazırlıklı olmadığını belirtiyor.

Evlerinde afet çantası bulunanların oranı sadece yüzde 24,4’te kalırken, yüzde 80,8’i ailelerinin herhangi bir afet planı olmadığını söylüyor. Engellilerin yüzde 63,3’ü ise bugüne dek hiçbir afet tatbikatına katılmamış.

🔔 Erişilemeyen Uyarı Sistemleri: Hayati Tehlike


Hayati önemdeki erken uyarı sistemlerinin engelli bireyler için erişilebilir olduğunu belirtenlerin oranı yalnızca yüzde 8,9’larda. İşitsel, görsel ve zihinsel engellilere uygun acil uyarı mekanizmalarının bulunmaması, afete maruz kalan engelli bireylerin hayatta kalma şansını doğrudan etkiliyor.

🚧 Erişilemeyen Alanlar: Toplanma ve Barınmada Büyük Sorunlar

Engelliler Afetlere Hazır Değil
Engelliler Afetlere Hazır Değil. – Bu Görsel: Gemini Tarafından Üretilmiştir


Katılımcıların yüzde 91,9’u afet durumunda yönlendirilecekleri toplanma ve geçici barınma alanlarının kendileri için erişilebilir olmadığını belirtilen, araştırmada ayrıca bu alanların büyük ölçüde fiziksel engeller içerdiği ve gerekli destek hizmetlerinden yoksun olduğu vurgulandı.

🗣️ Yok Sayılıyorlar: Planlama Süreçlerinde Dışlanma


Yine araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 84,3’ü yaşadıkları yerlerdeki yerel yönetimlerin afet planlarında kendilerinin fikirlerine başvurmadığını belirtti. Ulusal afet planlarının engellilerin ihtiyaçlarını yeterince karşıladığını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 8,3. Araştırmaya göre katılımcıların yalnızca yüzde 21,5’i afet sonrası yeterli desteğe ulaşabileceğine inanıyor. Yüzde 71,2’si bir afet anında yalnızca aile ve akrabalarına güvenebileceğini söyledi. Kamusal güvenin düşük olması, engellilerin afet sonrası destek sistemlerine duyduğu güvenin çöküşte olduğunu bir kez daha ortaya koydu

🤝 Dahil Edilmiyorlar: Gönüllülükleri Göz Ardı Ediliyor

Katılımcıların yüzde 85,7’si kendilerine yönelik bir afet eğitimi verilmesi halinde katılmak istediklerini, yüzde 55’i ise afet anında başkalarına yardımcı olmak için gönüllü olabileceklerini ifade etti.

Fakat sistem, bu gönüllülüğü görmezden geldi. Araştırma bulguları; BM Engelli Hakları Sözleşmesi, Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi ve Türkiye’nin 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanunu gibi ulusal ve uluslararası düzenlemelere rağmen, engellilerin afet süreçlerinden sistematik olarak dışlandığını açıkça ortaya koydu. Araştırma yerel yönetimlerin engelli bireyleri afet planlama süreçlerine dahil edeceği sivil katılımın artırılması, erişilebilir erken uyarı sistemleri ve eğitim programları geliştirilmesi, afet barınma alanlarının evrensel tasarım ilkelerine uygun hale getirilmesi gibi somut çözüm önerileri de içerdi.

📣 “Yok Sayılmamalıyız”: Türkiye Sakatlar Derneği’nin Çağrısı


Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz, toplumun yüzde 12.29’unun engelli olduğunu anımsatarak ‘‘Yani ülkede 11 milyona yakın engelli olduğu söyleniyor. Devlet konutları depreme dayanıklı bir şekilde yapmalı, önce yapıları depreme hazırlamalı. Engelliler yok sayılmamalı. Hep unutulan kesimiz. Engelliler afetlere ne yazık ki hazır değil’’ dedi. Deprem anında engellilerin nasıl kurtarılacağından ne devletin ne toplumun ne de deprem bölgelerinde çalışan kişilerin bir bilgisi olduğunu söyleyen Boyraz, şöyle devam etti: ‘‘Bir işitme, konuşma engelli birey enkaz altında ama canlı. Sesini nasıl duyuracak? Ya da bir görme engelli, ışığın nereden geldiğini bilecek? Yine bir ortopedik engelli nasıl kurtarılacak? Barınma ya da toplanma alanları da engellilere uygun değil. Bu bireylerin özel gereksinimlerini karşılayabilecek yerler yani tuvaletler, banyolar ve benzeri sosyal alanlar engelliye göre yapılmıyor. Örneğin bir konteyner tarlanın içine koyuyor, oradan engelli bir bireyin çıkma şansın yok. Depremden kurtulmuş ama cezaevine girmiş gibi… 10 metrekarelik bir konteynerin içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bu sağlıklı değil. Bunun dünya standartlarına uyması için mücadele ediyoruz. Herkes engelli adayı. Bu nedenle engellilere deprem sırasında nasıl kendini koruyabileceği eğitimini vereceğiz. Bu bireylerin yani deprem altında kaldıkları zaman dışarıyla irtibatının nasıl olabileceğini, iletişimin nasıl kurulacağını bunları anlatacağız.’’


Kaynak: Bu yazı, Sibel Bahçetepe’nin BirGün gazetesinde yayınlanan “Engelliler afetlere hazır değil” başlıklı haberinden derlenmiş olup, ara başlıklar tarafımızdan eklenmiştir.
Yazı Kaynakları
Engelliler afetlere hazır değil - BirGün Gazetesi
Sibel Bahçetepe

engelliler.net.tr Haber Merkezi

Yazarın Profili