Dün üniversite sınavına giren 2 milyonu aşkın öğrenci arasında engelliler de vardı. Engelli adaylar daha rahat sınav koşullarının olması açısından özel sınav talep ettiler.
Yükseköğretime Geçiş Sınavına (YGS) giren 2 milyon 46 bin 716 kişiden 4 bin 646’sı engelliydi. Bu adayların özel durumlarını dikkate alan, örneğin işitme cihazıyla sınava girmelerine olanak tanıyan tek sınav merkezi Ankara’da.
Her bölgeye sınav merkezi talebi
Ankara’da engelliler için hazırlanan Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesinde 123 kişi sınava girdi. 40’ı şehir dışından gelmişti. Bu yıl ilk kez, elektronik cihazlarıyla sınava girmelerine olanak tanındı. Önceki yıllardaki yasağa zemin hazırlayan güvenlik endişesi, okula kurulan sinyal engelleyici cihazlarla aşıldı.
Geçen sene işitme cihazı engeline takılan Hamza Onur Korkmaz bu seneki uygulamadan memnun, ancak Ankara’ya gelmek zorunda olmaktan şikayetçi:
“Geçen seneki sınava işitme cihazıyla girmek istedim. Öğretmenler ‘utanak tutarız’ dediler. Tutanak tuttukları için kural ihlalinden dolayı başarılı olduğum sınav iptal oldu. Bu sene bize bu imkan tanındı. Ancak herkesin Ankara’ya toplanması eziyet. Her bölgede okul ayarlanabilirdi. Bu sınavda öğretmenlerin ilgisi çok iyiydi. Öğretmenler herhangi bir sıkıntı çıkmasın diye, duymadan kaynaklı işaretlemeler unutulmasın diye tüm kağıtlarımızı iki kez kontrol ettiler. Sınav yerimiz Ankara’da olduğu için Cuma gününden Ankara’ya gelmek zorunda kaldık. İstanbul’da olsa daha iyi olurdu.”
“Görevliler eğitilsin, süre uzatılsın”
Görme ve duyma engelli öğrenci Murat Kefeli, ÖSYM’nin görevlendirdiği mühendisler ve bilgisayar yardımıyla sınava girdi. Sürenin yeterli olmadığını söyleyen Kefeli, görevlilerin daha iyi eğitilmesi gerektiğini vurguluyor:
“Körlerin muaf tutuldukları sorulardan da muaf tutuldum ancak süre yetmedi.
ÖSYM’nin süre hesapladığı program var. Benim okuma hızım yavaş. Süre bana yetmiyor. Sınav süresini kısıtlamak için neden yok.”
Sorular engelliler için çok uzun. Okutmanlar soru okumayı bilmiyor. En son sınava yirmi yıl önce girmişler. Sınav görevlilerine ve eğitmenlere sınav eğitimi verilmiyor. ÖSYM onlara bir sayfalık not veriyor.”
Bedensel engelliye 3. katta sınav
Spastik engelli oğlunu sınava getiren, isminin yazılmasını istemeyen bir anne “Oğlumun sınav salonunu üçüncü kata ayarlamışlar. Asansör bozulmasın diye dua ettik” diyor:
“Benim oğlum bedensel engelli olduğu için öğretmen masasını ayarladım. Oğlum üçüncü kez sınava giriyor. ÖSYM’nin engelliler için ayarladığı okulda engelli arabası geçemiyor. Bu engelleri başkalarından yardım alarak kendimiz hallediyoruz. Sınav salonun üçüncü kat olduğunu öğrenince telaşlandık. Çünkü ikinci kez sınava girdiğimiz salon 2. katta bir salondu. Asansör olmadığı için birkaç kişinin yardımıyla sınav salonuna taşımak zorunda kaldık. Bu okulda asansör olduğunu öğrendik. Bu sefer de asansör bozulmasın diye dua ettik.”
“İmkansızlıktan Ankara’ya gelemiyorlar?”
Oğlunu YGS’ye girmesi için Isparta’dan getiren Talip Ateş, engellilere özel sınavın sadece Ankara’da yapılmasından şikayetçi. Isparta’dan gelmek için 500 lira harcamak zorunda kaldıklarını söyleyen Ateş, “Şırnak’tan buraya nasıl gelecekler?” diye sordu:
“Engellilerin yüzde 90’ı imkansızlıklardan Ankara’ya gelemedi. Çoğu aile ‘Oğlum, cihazını çıkar kendi ilimizde sınava gir’ demek zorunda kalıyor. Engellilere çözümün bu şekilde olmaması gerekir. Kapı komşumuzun çocuğu kendi mahallemizde sınava giriyor. Biz 500 kilometre gelmişiz. Bu durum çocuklara psikolojik olarak rahatsızlık veriyor. Arkadaşları aradığında ağlamaya başlıyor. Jammer her okula konulabilir. İşitme engelliler duyarak öğrenmediği için sıkıntı oluyor. Bu öğrenciler üniversiteyi kazansa bile üniversitelerde eğitim alabilmeleri için çalışma yapılması gerekiyor.”
‘Başvurular okula yapılmalı’
Doğuştan işitme engelli kızını YGS sınavına getiren Şenol Akyüz, kızının daha önce deneme amaçlı sınava girdiğini ve işitme cihazını çıkarmak zorunda kaldığını söyledi. Baba Akyüz, engelli öğrencilerin sınav başvurularını Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’ne (ÖSYM) değil doğrudan okullara yapmasının alt yapısının hazırlanması gerektiğini belirtti:
“Geçen sene deneme amaçlı girdiği sınavda işitme cihazını çıkartarak girdiği için hocalarının dediğini duymadı. Bu sınava ise cihazıyla girdiği için daha rahat bir sınav geçirdi. Sınav öncesi başvuru zamanında Bilkent’e giderek raporlarımızı sunduk. Biz bu başvuruların okullara da yapılmasını istiyoruz. Ankara’da özel bir okulda engellilere sınav yapıldığını bilmeyen ailelerin öğrencileri diğer okullarda girmek zorunda kaldı. Buradaki öğrencilerin cihazlarıyla sınava girmesine olanak sağlandı. Sınava tekerlekli sandalye ve kulaklık cihazlarıyla girenler oldu.”
‘Ayrı sınav yapılmalı’
İşitme engelli öğrencilere yönelik kurslar olmadığını belirten Akyüz, kızı Dilem Akyüz’ün sınava hazırlanamadığını söyledi:
“Okullarda yeterli eğitimi alamıyorlar. Dershanelerde de bunlara özel eğitim verilemiyor. Bu yüzden işitme engelli çocuklara ayrı bir sınav yapılması gerekiyor. Biz Ankara’da oturduğumuz için bize sıkıntı olmadı. Ancak çevre illerden gelenler var. Onlara kendi illerinde okul ayarlanmalı ve bu öğrenciler kendi illerinde sınava girmeleri gerekirdi. Çocuklar yollarda iki gün rezillik çekiyor.”
‘Herkes kendi ilinde sınava girmeli’
Ankara’da engelliler için hazırlanan okuldaki sınava kızı Şulen Köroğlu’nu İstanbul’dan getiren baba Salih Cüneyt Köroğlu, arabaları olmadığı için araç kiralamak zorunda kaldıklarını kaydetti. Maddi durumu iyi olmayan insanların çocuklarını Ankara’ya getiremediğini vurgulayan Köroğlu, bundan sonraki sınavlarda herkesin kendi ilinde girebilmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti:
Çocuklar uzun yoldan etkileniyor. Ankara’ya geldik, tanıdık kimse yok. Çocuğumun arkadaşları İstanbul’da sınava girerken biz Ankara’da mecburi olarak sınava giriyoruz. Benim kızım ‘Sınav öncesi öğretmenler ön görüşme yaparken onların ne dediğini duymak istiyorum.’ dedi. Ben de kızımın işitme cihazıyla sınava girebilmesi için Ankara’ya getirdim. Biz sınav yerleri yayınlanana kadar Ankara’da sınava gireceğimizi bilmiyorduk.”
‘İşitme engellilere ek süre verilmeli’
İşitme engellilerin okuduğunu anlamada gecikebildiğini söyleyen baba Köroğlu, bu öğrencilere ek süre verilmesi gerektiğini belirtti:
“Bazı şeyleri tam kavrayamayabiliyorlar. Kelimelerin hepsini anlayamıyorlar. İşitme engellilere bir saat daha ek süre verilmesi gerekiyordu. Özellikle işitme engelli öğrencilere kısa sorular sorulması ve paragraf sorularının kısa tutulması gerekiyor. Uzun paragraf sorularını işitme engellilerin yapmaları zor.”
‘Paragrafı anlamakta güçlük çekiyorum’
Sınava giren öğrencilerden Selami Çiftçi işitme engelli olduğu için paragraf sorularını anlamakta güçlük çektiğini belirtti:
“Sınavda en çok paragraf sorularını yaparken zorlandım. Bizim sınav sorularımız kısa ve öz sorular olması gerekir. 10 tane uzun paragraf sorusu vardı. Ben kısa kısa 50 soru yapabildim. Şu anki durumumla barajı geçemeyebilirim. Sınav soruları sadece genel kültür ve genel yetenekten oluşmalı. Bize ayrı soru hazırlansa daha iyi olacak.”
Al Jazeera