Bursa’da ağır zihinsel hastalığı bulunan kişilerin tedavi gördüğü İbn-i Sina Özel Bakım Merkezi, bir dizi skandal ve korkunç iddiayla çalkalanıyor.
İbn-i Sina Özel Bakım Merkezi’ndeki skandal ilk olarak, Bursa Barosu İnsan Hakları Komisyonu’na yansıdı. Komisyon başkanı Avukat Özgür Kemal Yetkin, merkezde çalıştıklarını iddia eden üç eski hastabakıcının korkunç iddiaları üzerine, bu kişileri Bursa Başsavcılığı’na yönlendirdi.
Bakım merkezinde, 25 Kasım 2013’te işe başlayıp altı ay görev yapan S.D., geçen 15 Nisan’da savcılığa ifade verdi. S.D., ifadesinde, S.K. isimli çocuğun görevlilerce odaya kapatılıp koli bandı ve halatla kalorifer peteğine bağlandığını ileri sürerek şu korkunç iddialarda bulundu:
TERS KELEPÇELİ DAYAK
“S.K. isimli 16-17 yaşlarında bir çocuk kapalı bir odada, koli bandı ve halatla peteğe bağlı bekliyordu. Çocuğun saldırgan olduğunu, bundan dolayı bağladıklarını söylediler. İ.H.D., A.D., M.D., S.A., E.Ö. isimli idareciler ve işyerinin çalışanı M.K.’nin S.K. ve diğer çocuklara çok kez dayak attığını gördüm. Hatta A.D., arkadan ters kelepçe taktığı bir çocuğu koltuğa doğru hızla iteledi.
Ne olduğunu sorduğumda, S. Hanımın, ‘Bunlara iyi davranmayın, bu şekilde davranacaksınız, sizin güçlü olduğunuzu hissetsinler’ dediğini belirtti. S. Hanımın çocuğun ayağını ayakkabısının sivri topuğu ile ezerek, ‘Bunu da yapacaksınız’ dediğini söyledi.”
AÇLIK, PİSLİK VE VİCDANSIZLIK
Otizm hastası Batuhan T. adlı bir hastanın da yanlış ilaçla zehirlendiğini ve bunun örtbas edildiğini savunan S.D., iddialarını şöyle sürdürdü: “Hastaları aç bırakıyorlardı. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün yemek listesi uygulanmazdı. Ucuz yemekler hastalara verilirdi. Hijyen kurallarına uyulmazdı. Et, süt veya balık sofraya konmazdı.”
K.M. adlı hastabakıcı da 2013’te işe başladığı merkezle ilgili iddialara katılarak, çocuklara işkence yapıldığını ve dayak atıldığını, bazı yaşlı hastaların ölüme terk edildiğini, cinsel taciz ve tecavüz olaylarının kapatıldığını ifade etti.
‘DOKTOR RAPORUYLA KELEPÇE TAKTIK’
Bakım Merkezi Müdürü İbrahim H. D. ise, dayak, işkence ve ölüme terk etme iddialarını yalanlayarak, çocuklardan yalnızca birine, “doktor raporu” üzerine kelepçe takıldığını ileri sürdü.
Diğer suçlamaların asılsız olduğunu ve iddia sahibi kadını işten çıkardığı için bu suçlamaların yöneltildiğini ifade eden D., merkezde altısı çocuk, 55 kadar hastanın kaldığını kaydederek, “Ağır özürlü insanların bakımını yapıyoruz. Bir tane çocukla ilgili böyle bir şey (kelepçe takma) var. Ama bu doktor kontrolünde olan bir şeydir. ‘Doktor kelepçe takın’ diyor. Doktorun yazısı var” dedi.
YEDİ KİŞİ ‘ÖLÜME BIRAKILDI’
İBN-İ Sina Özel Bakım Merkezi’nde çalıştığını söyleyen F.M. adlı hastabakıcı da savcılıkta, “Çocukları dövüp ağızlarına acı biber dolduruyor, kelepçeliyorlardı” ifadesiyle dayak iddiasını doğrulayarak, merkezde bulunan ayrıca yaşlı 7 hastanın da gerekli bakım ve ihtimam gösterilmediği için ‘ölüme itildiğini’ ileri sürdü. F.M., kalp krizi geçiren iki hastanın ambulans çağrılmadığı için öldüğünü savundu. F.M., Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne ifadesinde de 5 yaşlı hastanın bakımsızlıktan ölüme terk edildiğini ileri sürdü.
Kaynak: Radikal / İsmail Saymaz